Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi DİSK-AR, açıklanan kasım ayı enflasyon verileri sonrasında her ay olduğu gibi değerlendirme yayımladı. DİSK-AR’ın yaptığı hesaplamalara göre, dar gelirli vatandaş TÜİK’in hesapladığı gıda enflasyonunu iki kat fazla hissediyor. Yapılan değerlendirmede, “Enflasyon çok yüksek, yoksulun enflasyonu daha da yüksek!” ifadelerine yer verildi.

TÜİK’e göre yıllık resmi enflasyon yüzde 47,09 olurken, Kasım 2024’te gıda fiyatları artışı yüzde 5,10 oldu. 11 aylık resmi enflasyon yüzde 42,91 olarak açıklandı. DİSK-AR, “Resmi gıda enflasyonu yüzde 48,57 iken dar gelirlinin gıda enflasyonu 86,2! Toplumsal sınıf ve kesimlerin arasındaki enflasyon farkı çok büyük. Resmi verilere göre 2003’ten bu yana ortalama fiyatlar 21 kat, gıda fiyatları ise 32 kat arttı” denildi.

EN YÜKSEK FİYAT ARTIŞI EĞİTİMDE

2024 Kasım döneminde en yüksek fiyat artışı yıllık yüzde 92,5 ile eğitim oldu. İkinci en yüksek fiyat artışının görüldüğü harcama grubu yıllık yüzde 74,45 artışla konut olurken üçüncü harcama grubu ise yüzde 60 ile lokanta ve oteller oldu. Gıda enflasyonu da ortalama enflasyonun üzerinde gerçekleşti ve yüzde 48,57 oldu.

“GIDA ENFLASYONUNU YÜKSEK GELİRLİLER HİSSETMİYOR”

DİSK-AR araştırmasında, “Yüksek gelir gruplarının daha düşük gıda enflasyonu hissettiği görülüyor. Dördüncü (yüksek) yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 47,3 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 34,1 oldu. Böylece en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 86,2 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 34 düzeyinde kaldı. Bu durum enflasyonun gelir gruplarına, farklı toplumsal kesim ve sınıflara göre önemli ölçüde farklı hissedildiğini ortaya koyuyor. Gıda enflasyonunda olduğu gibi resmi ortalama enflasyon oranları da düşük gelirlilerin, emekçilerin günlük yaşamda karşılaştığı ve hissettiği oranlar değildir. Uluslararası alanda Avrupa, ABD, Almanya ve Japonya Merkez Bankaları gibi çeşitli kuruluşlar tarafından hissedilen/algılanan ve beklenen tüketici enflasyonu düzenli olarak yayımlanıyor. Ancak TÜİK, aylık Tüketici Eğilim Anketi gerçekleştirmesine rağmen, bunun çıktısı olan “hissedilen/algılanan enflasyon”u açıklamıyor. TÜİK, uluslararası kuruluşların yaptığı gibi halkın hissettiği/algıladığı enflasyon oranı ve beklenen enflasyonu da elinde hazır bulunan verileri işleyerek yeni bir veri olarak yayımlamalıdır. TÜİK ayrıca gelir gruplarına göre enflasyon farklılaşmasını da açıklamalıdır” diyerek acı tabloyu gözler önüne serdi.

“TÜİK VERİ SAKLAMAYA DEVAM EDİYOR”

Araştırmada ayrıca TÜİK’in maddi fiyat listesini Haziran 2022’den bu yana açıklamadığı için ürün ve hizmet bazında ortalama fiyatlarını tam olarak bilmediğini açıkladı . Araştırmada, “TÜİK, DİSK tarafından açılan ve kazanılan davaya rağmen yargı kararını uygulamayı reddetti” ifadelerine yer verirken, “Bu nedenle enflasyon oranını hesaplanmasına kaynak teşkil eden madde fiyat listesi görülemiyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığın hukuksuz işleme koymama kararı, TÜİK’in madde sepeti ve ortalama madde fiyatlarına ilişkin veri setini açıklama yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumları keyfi olarak hareket edemez. TÜİK’in yöneticileri Anayasa ve yasalar gereği mahkeme kararlarını gecikmesizin yerine getirmek zorundadırlar” denildi. 

Haber Merkezi

"2025'te sektörün iyiye gideceğine inanıyoruz" "2025'te sektörün iyiye gideceğine inanıyoruz"