Et fiyatlarındaki artışın önüne bir türlü geçilemiyor. Geçtiğimiz ay ortalama 800 liradan satılan kırmızı etin fiyatı bu ay bin TL bandına geldi. Hem üretici hem de tüketici durumdan memnun olmazken, fiyatların havaların ısınması ve kurbanın yaklaşmasıyla daha da artacağı öngörülüyor. Denizli’de kıymanın kilosu 700 liradan satılırken, kırmızı etin kemiksiz fiyatı bin TL’den alıcı buluyor. Kuşbaşı 900 lira, bonfile ise bin 200 liradan satılıyor. Et fiyatlarının yükselmesinin girdi maliyetlerinin sürekli artmasıyla orantılı olduğunu söyleyen sektör temsilcileri, üreticiye verilecek olan teşviklerle sorunun uzun vadede çözülebileceğini ifade etti.
“ETİN FİYATININ DÜŞMESİ İMKANSIZ”
Denizli Kasaplar Odası Başkanı Hasan Hüseyin Öz, üreticiyi yem ve bakım maliyetlerinin dara düşürdüğünü ifade etti. Girdi maliyetlerinin artmasından kaynaklı et fiyatlarının yükseldiğini söyleyen Başkan Öz, “Bu yıl mevsim kurak geçiyor. Mevsim böyle devam eder saman ve buğday da kriz yaşarsak fiyatlar daha da uçuşa geçer. Sıkıntılı bir süreç bizi bekliyor. Yeme zam geldikçe fiyatlarda yükseliyor. Arz talep meselesi de bundan çok etkili. Kurban öncesi fiyatlar yine artmaya devam eder çünkü geçtiğimiz yıllara oranla hayvan sayısında da düşüş var. Ayrıca yazın toplu etkinlikler, düğünler, sünnetler çok fazla oluyor. Haliyle ete talep çok olduğu için etin fiyatının düşmesi imkansız… Her yıl üretim sayı olarak azalıyor. Bunlar hep fiyatlarda etkileyici unsurlar. Bu noktada hem üreticiye, hem satıcıya hem de alıcıya Allah yardımcı olsun. Üretici üretmez ise hiçbir kıymeti yok. Cebinde çuvalla para olsun, ürün bulamadıktan sonra anlamı yok. Üretici üretiyor emeğinin karşılığını alamıyor böyle olunca da gidiyor anaç hayvanını kestiriyor. Anaç hayvan sayısı düştüğü içinde yurt dışından hayvan getiriliyor. Üretim olmazsa ne yapacaklar? Haliyle yurt dışından ithal ürünler geliyor” dedi.
“DİŞE DOKUNUR DESTEK…”
“Devletimiz elindeki imkanlar çerçevesinden yardımcı oluyor ancak planlama yapılması gerekiyor” diyen Başkan Öz, “Teşvikler var ancak teşvikler teşvik edici değil. Bakanlığın bütçesi malum kimseyi kötülemeyeli ama dişe dokunur destekler olursa o zaman bu işler düzelir. 1 kilo eti 100 kişinin önüne koyuyorsun, kim doyar? Birde 1 kilo eti 10 kişinin önüne koy, aradaki fark bu. Kayda değer destekler olursa üretici de, satıcı da, alıcı da mutlu olur. Çiftçilerimiz ve üreticilerimiz bu yönden dertli. Yatı, gemisi olanlara 5 liradan mazot veriyorken, çiftçinin traktörüne 50 liradan verilmesin. Bunlar bile üretmek istememeye bir etken. Çiftçimiz, hayvan üreticilerimiz buna kızıyor. Bizlere de çok serzenişte bulunuyorlar. Üretim olmaz ise devletimize sıkıntıları olur. Bunu herkes biliyor. Umuyorum ki atılacak sağlam adımlarla ülkemizde bu sorunlar ortadan kalkar” diye konuştu.