Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, jeotermal enerji santrallerindeki (JES) hidrojensülfür (H2S) giderim süreçlerini denetlemek için harekete geçti. Ege Bölgesi genelinde il il devam eden denetimlere bakanlık yetkilileri ile uzman ekipler katılıyor. Ekiplerin Denizli’de de 6 JES tesisini inceleyeceği öğrenilirken, Avukat Ozan Orpak, JES’lerin doğru kullanılırsa çok güzel bir enerji kaynağı olduğunu ancak sıkı denetimin olması gerektiğini ifade etti.
“EN BÜYÜK SIKINTI DENETİM”
JES’lerde en büyük sıkıntının denetim problemi olduğunu söyleyen Orpak, “Reenjeksiyonun tam olarak yapılmadığı yerlerde suyun nerelere gideceği belli değil. Kontrolden geçmeyen birçok akışkan öncelikle JES’lerin olduğu Büyük Menderes’e daha sonra yer altı sularına ve içtiğimiz suya, sulama suyuna gidiyor. Sadece doğamıza ve havamıza dokunmuyor. İnsan sağlığını da tehdit ediyor. Türkiye’de özellikle Aydın, Denizli ve İzmir bölgesinde kanser oranlarındaki en büyük sebeplerin başında bunlar geliyor. Bu durumu sağlık kuruluşları da destekliyor” dedi.
“ÇAĞA AYAK UYDURMUYORUZ… BORULAR YENİLENMİYOR, AKIŞKANA BAKILMIYOR”
JES’lerin Ege Bölgesini komple zehirlediğini söyleyen Orpak, “JES’ler Buharkent ve Sarayköy’de başlıyor. Menderes havzasında Uşak’tan, Denizli’ye, oradan Aydın, İzmir ve Muğla’ya kadar gidiyor. Bölge komple zehirleniyor. Biz JES’e karşı değiliz, bunun çözümü çok basit. Doğru kullanılırsa çok güzel bir enerji kaynağı fakat çok sıkı denetimden geçmesi gerekiyor. Santrallerin sürekli yenilenmesi gerekiyor. Biz çağa ayak uydurmuyoruz. Borular yenilenmiyor, akışkana bakılmıyor. En kötüsü de depremi tetikliyor. Ege Bölgesi’nde meydana gelen çökme depremlerin sebebi JES’ler. Denizli 1’inci derece deprem bölgesinde, buna ek olarak Menderes havzası fay hattını birbirine bağlayan bir bölgede yer alıyor ve fay üzerinden geçiyor” diyerek konuya açıklık getirdi.
“İPTAL EDİLEN JES’LER VAR AMA…”
“Bütün JES’lerin ciddi bir denetimden geçmesi ve yenilenmesi gerekiyor” diyen Orpak, “ Gereken prosedürleri uygulamayan ve yenilemeyen JES’lerin kapatılması gerekiyor. Reenjeksiyon olan yerlerde tesislerinin yeniden ele alınması gerekiyor. Bunu yapması gereken kuruluşlar Valilikler, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve il özel idareleri… Şu anda JES’ler ile ilgili çok fazla başvuru var. 100’e yakın çevre platformu ve dernek süreçleri yakından takip ediyor. Açılan davalar var. Aydın bölgesinde, Denizli’de iptal edilen JES’ler olduğu gibi, ne yazık ki denetim eksikliğinden, eksik raporların yeniden gündeme gelmesinden bir şey olmaz mantığıyla devam eden ve sürekli olarak insan sağlığına zarar veren tesisler var. Bu arada hakkını vermek lazım işin iyi yapan JES tesisleri de var” dedi.
“HER 3 KİŞİDEN 1’İ KANSER OLACAK”
Gelecek nesillerin JES nedeniyle büyük sağlık sorunları yaşayacağını belirten Av Orpak, “Bizler JES’lerin zararlarını görmeye başladık. Kanser oranları artış gösteriyor. Jeotermal 20 yıllık bir geçmişe sahip. Etkileri görülüyordu ama net konuşamıyorduk. En büyük korkumuz deprem. Ülkemizin tartışmasız gerçeği birde sağlık noktasında sıkıntılar var. Kanser oranlarının yüzde 27’lerden yüzde 35’lere yükselmesi çok korkunç… Gelecek nesillerimiz için büyük bir tehlike, her 3 kişinde 1’i kanser olacak” ifadelerini kullandı.