Kuraklık Kapıda: Büyük Menderes Havzası'nda Geri Sayım Başladı

Kuraklık Kapıda: Büyük Menderes Havzası'nda Geri Sayım Başladı

Büyük Menderes Havzası’nda su seviyesi hızla düşüyor, barajlar alarm veriyor ve uzmanlar art arda uyarılarda bulunuyor. Eğer bugün önlem almazsak, gelecekte bu bölgenin tarımsal üretimi ve su kaynakları ciddi bir tehlike altında olacak.

Barajlar Alarm Veriyor

Drttv.com’a konuşan Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Doç. Dr. Barış Semiz, yer altı sularının bilinçsiz kullanımı ve tarımda yapılan hatalı sulama yöntemlerinin su krizini derinleştirdiğini söylüyor. Özellikle "vahşi sulama" sistemlerinin devam etmesi, yer altı sularının hızla tükenmesine neden oluyor.

“Yer altı suları bilinçli kullanılmalıdır”

Büyük Menderes Havzası içinde yer alan Denizli’nin de kuraklık tehlikesinden etkilenebileceğini vurgulayan Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Doç. Dr. Barış Semiz, “Tarım arazileri için suya ihtiyaç var ama önemli olan yer altı sularının kontrollü bir şekilde kullanılması. Havzalarda kısıtlı bir şekilde sulama gerçekleşirse, yer altı suyundan yararlanmak için kuyu yapımına yönelinebilir. Kuyu açılmasına Denizli’de izin yok, fakat sulama konusunda zorluklar başlarsa kaçak kuyu tehlikesi ortaya çıkabilir. Bu durum kontrolsüzlüğe yol açarak, orantısız sulamaya yol açabilir. Burada yer altı sularının bilinçsiz kullanımı açığa çıkar ki bu durum daha sonraki yıllarda su ihtiyacının karşılanması açısından sorun oluşturacaktır” dedi.

Denizli Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici de bu krizin en somut örneğini Adıgüzel Barajı üzerinden veriyor “Barajın sadece yüzde 12’si dolu. Eğer beş yıl daha böyle giderse, içinde tarım yapacak duruma geliriz.” Bu sözler, durumun ne kadar kritik olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

"Önlem Alınmazsa Sulu Tarım Biter"

Büyük Menderes Havzası, ülkemizin önemli tarım bölgelerinden biri. Ancak yıllardır beklenen Menderes Havzası Projesi’nin rafa kaldırılması büyük bir hata olarak değerlendiriliyor. Hamdi Gemici, bu projenin ne Aydın ne de Denizli tarafından sahiplenilmediğini ve bu yüzden çözümsüzlük içinde kalındığını söylüyor.

 Sonuç olarak, eğer mevcut süreç devam ederse pamuk, yonca ve tane mısır gibi sulu tarıma bağlı ürünler tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Ne Yapmalıyız?

Aydın Valiliği’nin yaptığı açıklamaya göre, 2025 yılında yağışların yüzde 20’den fazla azalması bekleniyor. Bu, sadece tarımsal üretimi değil, içme suyu kaynaklarını da ciddi şekilde tehdit ediyor. Bu nedenle, önümüzdeki süreçte su krizine karşı acil önlemler almak zorundayız.

Sıkı Denetimler: Yer altı suyu kullanımı kontrollü hale getirilmeli, kaçak kuyulara karşı ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır.

Akıllı Sulama Yöntemleri: Damla sulama ve yağmurlama gibi sistemlerin yaygınlaşması teşvik edilmelidir.

Su Takip Sistemi: Tarımsal alanlarda ne kadar su tüketildiği kayıt altına alınarak daha verimli bir kullanım sağlanmalıdır.

Bilinçlendirme Kampanyaları: Su tasarrufunun hayati bir mesele olduğu, çiftçiler ve halk arasında daha fazla vurgulanmalıdır.

Kuraklık sadece havaların sıcak geçmesiyle, yeterli yağış olmaması ile oluşmaz; yanlış su yönetimi ve plansız tarım politikaları da bu süreci hızlandırır. Eğer bugün harekete geçmezsek, yarın kuraklıkla karşı karşıya kalabiliriz. Büyük Menderes Havzası’nda çalan alarm zillerine kulak verelim ve suyumuzu bilinçli kullanalım!