“Döviz meselesinde Türkiye’nin rahatladığını gösteriyor” Eylül ayında istihdam edilenlerin sayısı yıllık bazda 1 milyon 129 bin kişi artarak 32,8 milyona ulaştığını, işsizlik oranının tek haneli rakamlarda devam ettiğini aktaran Yılmaz, “En son açıklanan rakamlara göre tek hanelerde devam ediyor. En son açıklanan verilere göre işsizlik oranımız tek hanede yüzde 8,6 olarak gerçekleşti. OVP beklentilerimizden daha iyi performans var bazılarında ise altında performans var. İstihdam bizim beklentilerimizin çok ötesinde çok güçlü performans gösteren alanlarında başında geliyor. Bu süreçte olumlu yönde hedeflerimizden ötesinde olumlu performans gösteren diğer bir alan carı açık. geçen yılın ortalarında yüzde 6’lara kadar yaklaşmıştı cari açığımız. Geldiğimiz noktalarda ise yüzde 1lerde. Türkiye cari açıkta belirli bir yere geldi. Bu düşen cari açığı daha düşük seviyelerde tutacak politikalara hayata geçirmek. Türkiye’nin kalkınma tarihinde en önemli her zaman cari açık olmuştur. Düşen cari açık dış borçlanma açığımızın düştüğünü gösteriyor. Döviz meselesinde Türkiye’nin rahatladığını gösteriyor” ifadelerini kullandı. Merkez Bankası rezervlerinin ciddi anlamda artış gösterdiğinin altını çizen Yılmaz, “KKM ciddi şekilde çözülüyor. Tüm bunlar Türkiye’nin temellerini sağlamlaştıran makro temellerini güçlü hale getiren eğilimlerdir. Bunlar bizim ülke risk primimizi düşürüyor. Kredi notumuzu yükseltiyor” dedi. “Koordineli ve kararlı bir şekilde enflasyonla mücadelemizi sürdüreceğiz” Enflasyon en temel meseleleri olduğuna ve enflasyonla mücadelenin devam ettiğini ifade eden Yılmaz, "Enflasyonda 28.4 puan bir düşüş gerçekleşti. Dolasıyla enflasyon bir düşüş sürecine girmiş durumda. Tek haneli rakamlara ulaşıncaya kadar bütün imkanlarımızla çok yönlü politikalarla koordineli ve kararlı bir şekilde enflasyonla mücadelemizi sürdüreceğiz. Ekonomik ve sosyal olarak ekonomimizi düşürmek çok önemli. Enflasyonu düşürdüğünüz noktada öngörülebilirliğinizi artıyorsunuz daha adaletli bir kaynak sağlıyorsunuz” şeklinde konuştu. Çalışma hayatındaki dönüşüm, dijitalleşme, otomasyon ve yapay zeka gibi teknolojik gelişmelerle şekillendiğini belirten Yılmaz, “Bu değişim, iş gücünün niteliklerini ve çalışma yöntemlerini dönüştürürken, yeni beceriler ve esneklik gerektiren bir yapıyı da beraberinde getirmektedir. Gençlerin, kadınların ve dezavantajlı grupların iş gücüne katılımını artırmak, adil bir geçişi mümkün kılmak ve daha kapsayıcı bir ekonomi inşa etmek, bu dönüşüm sürecinin temel taşlarıdır. Özelikle kadınların iş gücü piyasasına girmesi çok önemli. Sadece iş gücüne değil aynı zamanda girişimci olarak bu sürecin parçası olması. Demografik gelişimleri görüyorsunuz” dedi. (İHA)