Ergenlik, bireyin hızlı bir fiziksel, duygusal ve sosyal değişim yaşadığı bir süreçtir. Psikolog Duru Erdem’e göre, bu dönemde yaşanan kaygılar doğal olabileceği gibi, bazı durumlarda kaygı bozukluğuna dönüşebilir. Kaygı bozukluğu, gençlerde aşırı endişe, huzursuzluk, konsantrasyon zorluğu, uykusuzluk, geçmişteki olaylarla aşırı meşgul olma ve sürekli bir rahatsızlık hissi gibi belirtilerle kendini gösterir.
Erdem, “Kaygı bozukluğu olan ergenler genellikle durumlarının farkında değildir ve bu da tedaviyi geciktirebilir. Ancak, bu durum tedavi edilebilir ve gençlerin sağlıklı bir şekilde yaşamlarına devam etmeleri mümkündür,” dedi.
Kaygının Nedenleri
Kaygı bozukluğu, gençlerin yaşadığı travmatik bir olay, büyük bir kayıp ya da günlük yaşantıyı tehdit eden değişimlerden kaynaklanabilir. Bunun yanı sıra, ebeveynlerin aşırı endişeli tutumları ve mükemmeliyetçilik gibi davranışları da gençlerde bu tür bir bozukluğun gelişmesine yol açabilir.
Ebeveyn ve Eğitimcilere Öneriler
Psikolog Erdem, gençlerin kaygılarıyla başa çıkabilmeleri için ebeveynlerin ve eğitimcilerin duygusal destek sağlamalarının önemini vurguladı. “Empati, destek ve doğru kaynaklar sunmak, gençlerin hem duygusal hem de zihinsel sağlığına olumlu katkı sağlar. Uzman yardımı almak ise bu süreçte kritik bir rol oynar,” ifadelerini kullandı.
Erken Müdahale Önemli
Ergenlikte kaygı bozukluğunun erken fark edilmesi ve tedavi edilmesi, gençlerin bu zorlu süreci daha sağlıklı bir şekilde atlatmalarına yardımcı olabilir. Psikolog Erdem, “Kaygı bozukluğu, gençlerin yaşam deneyimlerini derinlemesine etkileyebilir ancak doğru müdahale ile bu durumun üstesinden gelinebilir,” diyerek uzman desteğinin önemine dikkat çekti.