Gündem

Teknoloji sektörü için ekosistem ekonomisi seferberliğini başlatıldı

TÜBİSAD, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği “Bilişim Sektörünün Geleceği: Ekosistem Ekonomisi” toplantısında teknolojinin geleceğini şekillendirmek üzere yapılması gerekenler ile paydaşlara düşen görevleri kamuoyuyla paylaşmıştı. Teknoloji ekosistemini dev bir güç haline getirmenin herkesin kutsal görevi olduğunu belirten TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak, bu büyük hedefe ulaşmak için iş dünyasından kamuya, akademiden sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin bu seferberlikte

Bilişim sektörünün geleceğinin, Türkiye'nin geleceğini belirleyeceğini belirten TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak, bu büyümeyi Teknolojiye Büyümek, Ekosistemle Büyümek ve Yatırımla Büyümek olmak üzere üç başlıkta ele almanın büyük önem taşıdığını söyleyerek şunları dile getirdi: “Teknoloji üreten, teknolojiyi kullanan, teknolojinin etkin kullanımına hizmet eden, teknolojinin nerede olursa olsun paydaşı olan herkesin bu seferberliğin bir parçası olması gerekiyor. Bunun için stratejik sektörlerdeki kurumlardan beklediklerimiz inhouse'dan outhouse'a geçmeleri. Yani kendi bünyelerinde geliştirdikleri inhouse projeler veya çözümler yerine, ekosistemin sağlayacağı ürün ve servisleri alarak, bunların gelişmesine destek olup ekosistem ekonomisine, dolayısıyla ülkeye katkı sağlayabilirler. Örneğin, bu çözümlerin yüzde 25'inin outhouse'a dönmesi dahi ekosisteme önemli katma değer yaratacaktır. Ayrıca veri merkezlerinin daha geniş bir işlevselliğe kavuşması ve ekonomik değerin bir kaynağı haline gelmesi, ekosistemin gücünü artıracaktır. Bir diğer önemli konu da şirketler, teknik destekten yönetilen hizmetlere geçerek daha yüksek katma değerli bir yapıya evrilmelidir.”

 “Ekosistem demek ortak amaç demektir”

Ekosistem demenin ortak amaç demek olduğunun altını çizen Tombalak, “Yapay zeka, bulut hizmetleri ve veri ekonomisi gibi alanlarda ülkemizin bölgesel lider konumunu güçlendirmek ve global pazarlardan daha büyük bir pay almak temel hedeflerimizden biri olmak zorunda. Öte yandan ekosistem şirketlerimizi, dünyanın en hızlı büyüyen servis pazarlarında rekabet edebilecek ölçekli yapılar haline getirmek, stratejik bir öncelik olmalı. Bunun için, stratejik sektörlerdeki teknoloji adına karar vericiler, fiyat rekabetinden değer rekabetine geçiş yapmalı, kaynak yerine servis almalı, proje yerine ürün kullanımını önceliklendirmeli, böylece ekosistem şirketlerinin daha fazla büyümesine ve uluslararası pazarlarda yer edinmesine imkan tanımalıdır” ifadelerini kullandı.

“Şirketlerimiz birleşerek daha büyük oyunculara dönüşmeli”

Bilişim sektörünün bu seferberliğe nasıl katkı sağlayabileceğini de anlatan Tombalak, “Şirketlerimiz, birleşerek daha büyük oyunculara dönüşmeyi, yani tekil ve küçük yapılardan birleşerek ölçeklenmeyi ve bölgesel, hatta küresel markalar olmayı değerlendirmelidir. Ürünleşme ve global marka olma yolunun ölçekli yatırım almaktan geçtiğine inanmalı, bunun için de kurumsallaşmaya hazır olmalıdır. Süreç içerisinde yurt dışında şirket alarak büyümeyi ve globalleşmeyi, yani yatırım yapılandan yatırım yapabilen olmayı gündemlerine almalıdır. Tersine satın almalarla küresel ölçekte büyüme hedeflenmelidir” dedi.

“Teşvik politikaları oluşturulmalı”

Mehmet Ali Tombalak, kamu paydaşlarından bekledikleri adımları ise şöyle sıraladı: “Sektöre özel teşvik mekanizmaları ölçeklendirilmeli. Proje veya müşteriyi destekleyen teşviklerden ziyade ürünleşme ve büyümeyi destekleyen teşviklere geçilmeli; bulut, yapay zeka ve veri merkezi gibi kritik alanlarda ülkeyi bölgesel güç haline getirmek, güçlü oyuncular çıkarabilmek için, enerji gibi sektörün ihtiyacına yönelik ve büyümesini destekleyecek özel teşvik mekanizmaları geliştirilmelidir. Ayrıca, veri olmadan yapay zekâ olmaz anlayışıyla açık veri ekosistemini destekleyen düzenlemelerin hayata geçirilmesi gereklidir. Bir diğer oldukça önemli konu da beyin göçünden tersine şirket göçüne geçiş yapılması. Ülkemizde şirketlerin ve yeteneklerin büyümesi için uluslararası yatırım ortamını iyileştirecek ve yetenek havuzunu genişletecek adımlar atılmalıdır.”