Kış depresyonunun mevsimsel depresyon olarak da adlandırıldığını belirten Uzman Psikolog Halime Yamaç, “Genellikle Kasım ayından Mart ve Nisan ayına kadar güneş ışınlarının azalmasıyla birlikte, fiziki hareketleri yavaşlatan, uykusunun gelmesini ve dinlenmesine yardımcı olan doğal sakinleştirici hormon olan melatonin, normalinden çok daha fazla ve uzun süreli salgılanır. Gecelerin uzun, gündüzlerin kısa oluşu ile havanın kapalı ve sisli oluşu, doğal uyku ve uyanıklık ritminde ihtiyaç duyduğundan fazla melatonin üretimine neden olabilir. Gün ışığının azalmasıyla bu denge bozulabilir ve depresyon belirtileri ortaya çıkabilir” dedi.
Kış depresyonu belirtileri nelerdir?
Kış depresyonu belirtilerinin her kişide farklılık gösterebileceğini dile getiren Yamaç, “Uyku bozukluğu (sürekli uyuma isteği, uyku kalitesinin düşmesi, uykuya geçememe veya sık uyanma), enerji kaybı ve çabuk yorulma, iştah eksikliği veya iştahın artması, ilgilenilen faaliyetlere karşı ilgisizlik ve isteksizlik, dikkat problemleri, sinirlilik, karamsarlık kış depresyonunun belirtileri arasında sayılabilir. Bu belirtileri yaşayan her birey için durum kış depresyonu olarak adlandırılamaz. Bunun için bir uzmana danışılması ve bu doğrultuda hareket edilmesi gerekmektedir” diye ifade etti.
“Durumun yönetilebileceği unutulmamalıdır”
Eğer yaşanılan durum kış depresyonuysa, kişinin ev ve iş yaşantısını da etkileyebileceğine dikkat çeken Yamaç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kişinin ev ve iş yaşantısını etkilediği gibi ilişkilerini de olumsuz etkileyebilir. Eğer kişinin yaşamını zorlaştırıyorsa muhakkak ki bireysel veya profesyonel müdahalelerin gerçekleştirilmesi gereklidir. Burada bilimin bize sunduğu melatoninin tetikleyici etkisini gözeterek melatonin hormonunu düşürecek doğru ve sağlıklı adımlar bireysel olarak yönetmemizde yardımcı olacaktır. Bunlar yapılmasına karşın hala daha belirtiler devam ediyorsa mutlaka bir psikoterapi ya da psikiyatrik destek alınmalıdır. Kış depresyonunun geçici olduğu, onun sizi değil sizin onu yönetebileceğiniz unutmamalıdır.”