Çocuklarımızı hayata hazırlarken bazen göz ardı ettiğimiz durumlar yaşayabiliyoruz.

Hem özgüvenli özgür bireyler yetiştirmek isterken hem de üzülmemelerini yorulmamalarını istiyoruz. Onların adına problem çözüyoruz, onların adına sorumluluk alıyoruz. Onların iyiliği için yaptığımızı sandığımız bu durumlar çocuklarımızın özerk ve özgüvenli birey olmasına engel oluşturuyor.

 Her Hatayı Aşırı Düzeltmek

Çocuklarımızbizim bildiklerimiz kadar deneyim ve bilgiye sahip değillerdir. Kaldı ki biz yetişkinler bile yer yer hatalar yapabildiğimiz gibi çocuklarımız da öğrenme yolculukları devam etmektedir. Eğer helikopter ebeveynseniz muhtemelen hata yapmadan öncesi müdahale etmek ya da hatalı bir davranış sonucunda onun yerine düzeltme eğilimindesiniz demektir. Çocuklara çözüm bulma becerilerini geliştirme imkanıda yaratmamış olursunuz. Her yaşın öğrenme konuları farklıdır, öğrenmelerini desteklemeli uygulayabilecek özgür ortam sağlanmalı çocuğumuz adına doğru yanlışa karar vermek yerine kendi kararlarını verebilmeleri açısından rehberlik eden kişiler olmalıyız. Öncelikle sonucu değil süreci değerlendirerek çabayı takdir etmeliyiz.

 Akranları ve Çevresindeki Çocuklarla Karşılaştırma

Çocukları karşılaştırmak istemeden de olsa yaptığımız eylem onların kendilerini yetersiz hissetmelerine neden olabilir. Her çocuğun kendine özgü güçlü ve zayıf yönleri vardır. Ebeveynler, onları sürekli olarak kardeşleriyle veya akranlarıyla karşılaştırarak farkında olmadan yetersizlik duygularını tetikleyebilir ve bu da özgüvenlerini derinden etkileyebilir. Çocukların dünyasında kıyaslanan kişi arasında olumsuz duygu da oluşturacaktır, çarpık bir mantık kurarak sevilmediğini de düşünebilir bu duyguyla bir etiket gibi hayatını etkileyecek boyutlara varabileceğini biliyoruz.

Unutulmamalıdır ki; her çocuk biriciktir. Farklı yetenek ve ilgilere sahiplerdir. Yetenek alanlarını keşfetmeli, başardım duygusunu yaşatmalıyız, ayrıca herkes kendinin rakibi olduğunu bilmeliyiz.

Duyguları Önemsememek

Çocukların duyguları önemsenmediğinde zamanla, çocuklar duygularını paylaşmayı bırakabilir veya duygularının önemli olmadığına inanmaya başlayabilir. Bu, özgüvenlerine zarar verebilir ve zorlayıcı duygularıyla başa çıkma yeteneklerinden şüphe etmelerine yol açabilir.

Çözümler sunmadan önce çocuğunuzun duygularını doğrulayın. “Bunun için üzgün olduğunuzu görüyorum” işe yarayan bir ifadedir. Çocuğunuz duyulduğunu hissettiğinde, durumu yönetmeye başlar. “Bunu daha iyi hale getirmek için ne yapabiliriz?” dediğinizde ise; onların duygularını görünür hale getirmiş olursunuz.

En sevgi dolu ebeveynler bile, farkına varmadan çocuklarının özgüvenini baltalayabilirler. Ebeveynler, aşırı düzeltme, karşılaştırma ve duyguları önemsememe konularına dikkat ederek daha destekleyici bir ortam yaratabilirler.

Unutmayın, çocuklar özgüvenlerini öncelikle ebeveynleriyle etkileşimleri yoluyla geliştirirler. Kim olduklarını doğrulamak, onları desteklemek ve onları kutlamak için atılan küçük adımlar, onların kendine güvenen, dayanıklı yetişkinler olmalarına yardımcı olur. Çocuklarımız, etrafında pervane olan ebeveynler görmektense destekleyen sonsuz sevginin olduğu yuvalar istediğini atlamamalıyız.