Yılbaşı deyince aklıma hep o sıcak aile sofraları, tombala çekişmeleri ve çocuksu bir heyecan gelir. Ama son yıllarda, ekonomik şartlar hepimizi daha temkinli olmaya itiyor. Bence bu durumu bir fırsata çevirebiliriz. Aşırıya kaçmadan, geleneklerimize ve sevdiklerimizle geçirdiğimiz o anlara odaklanabiliriz. İşte benim bu yıl için aklımda olanlar:
Sofrada Sadelik ve Samimiyet
Yılbaşı sofrası deyince herkesin gözünde bir ziyafet canlanıyor, ama aslında sofrayı güzelleştiren yemeklerin bolluğu değil, keyfi paylaştığınız insanlar. Ben bu yıl, hem bütçemi koruyan hem de gönlümü ısıtan tariflere yöneleceğim:
Mercimek Köftesi: Annemin eliyle yaptığı hali bir başkadır, ama bu yıl kendi tarifimle sofraya ekleyeceğim.
Zeytinyağlılar: Portakallı kereviz ya da zeytinyağlı pırasa, hafif ama bir o kadar da özel.
Tavuk Fırın: Hindiden vazgeçtim, çünkü hem maliyeti daha az hem de mis gibi baharatlarla tavuk fırın sofrayı yeterince şenlendiriyor.
Eğlencenin Klasiği: Tombala
Aaa Tombala mıı? Hangi çağdayız? dediğinizi duyar gibiyim. Bence yılbaşı denince akla ilk gelenlerden biri hala tombala. Teknoloji ne kadar ilerlese de benim için tombalanın yeri ayrıdır. Hele ki kardeşinle oynuyorsan işin rengi tamamen değişir. Hatırlıyorum, torbadan bir numara çekildiğinde birbirimize göz ucuyla bakardık. O an, “ O numara kesin sende olmasın!” diye içimden geçirirdim. Ama işler tam tersine döner, kardeşim “Birinci çinkoooo!” diye bağırırsa, içimdeki o tatlı kıskançlıkla, “Kesin hile yapıyorsun!” diye çıkışırdım. O anıların güzelliği hiçbir şeyde yok. Şimdi geriye dönüp baktığımda o çekişmelerin ne kadar kıymetli olduğunu anladım. Tombala bitse bile o kahkahalar ve anılar hep bizimle kaldı.
Anılarla Yeni Yıla Dokunmak
2024’ün tüm güzelliklerini yanımıza alalım, zorluklarını ise bize kattığı derslerle uğurlayalım. 2025’e ise büyük bir heyecan ve umutla merhaba diyelim. Yeni yıl, hepimize mutluluk, sağlık ve huzur getirsin. Hayatımızdan sağlık, yüzümüzden kahkahalar hiç eksilmesin. Herkese mutlu yıllar!